İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu, "Alevi-Bektaşi İnanç Önderleri Buluşması"nda Konuştu
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, "Her fırsatta cumhuriyetin faziletlerini hatırlatmak ihtiyacındayız. Bir olmanın, iri olmanın, diri olmanın tembihini, sözden harekete geçirmek zorundayız." ifadelerini kullandı.
Dervişoğlu,
Türkmen Alevi Ocakları Birliği Kültür Eğitim ve Sağlık Vakfı tarafından
Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde düzenlenen, "Horasan'dan Balkanlar'a
Avrasya Alevi-Bektaşi İnanç Önderleri Buluşması" etkinliğine katıldı.
Burada
konuşan Dervişoğlu, Horasan'dan Balkanlara kadar asırlardır kurulan
köprülerin, gönül erlerinin eseri olduğu belirterek, birlik ve
beraberliğin önemine değindi.
Dervişoğlu, ayırmadan sevmeyi,
kucaklamayı vaaz eden bir inanca mensup olduklarına dikkati çekerek,
"Her fırsatta cumhuriyetin faziletlerini hatırlatmak ihtiyacındayız. Bir
olmanın, iri olmanın, diri olmanın tembihini, sözden harekete geçirmek
zorundayız. Ya cumhuriyetin hür fertleri olarak birlik beraberlik içinde
yaşayacağız ya da yabancı senaryo ve ajandaların nesnesi haline gelip,
kendi içimizde bölünüp parçalanacağız. Ya tarihi eğip bükenler
tarafından, susturulacak ya da daha evvel nasıl buna karşı durduysak,
yine öyle karşı duracağız." ifadelerini kullandı.
Hoca Ahmet Yesevi'nin, yetiştirdiği talebeleriyle Anadolu'nun her bir
yerinde nice ocaklar uyandırmaya muvaffak olduğunu belirten Dervişoğlu,
"Onlar, bizlerin manevi yol göstericileri, karanlığın çöktüğü
zamanlarda, kutup yıldızımız olmuşlardır. Bu erenlerin ulusu, piri,
serçeşmesi, Hoca Ahmet Yesevi'nin halifesi, dervişlerin dervişi,
gönüllerin sultanı Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli hazretleridir." diye
konuştu.
Dervişoğlu, Hacı Bektaş-ı Veli'nin, yalnızca Müslüman ve
Türkler için değil, farklı inançlardan herkesin nasiplendiği bir derviş
olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Bugün bu toprakları yurt biliyorsak bunda Hünkar'ın payı büyüktür. Hacı
Bektaş-ı Veli'nin yaşadığı dönem Anadolu'sunda farklı inançlar ve
kültürler bir aradaydı. Ama istilanın korkusu her yanı sarmıştı. O, bu
olumsuzluklara karşı ancak birlik beraberlik içinde yaşamayla baş
edilebileceğine inanmış ve farklılıklara karşı kuşatıcı bir tutumu ilke
edinmişti. Hacı Bektaş-ı Veli, karşılıksız sevgi, hoşgörü ve saygıyı tüm
insanlığın ortak vasfı olarak gördü. O, barış, dostluk ve temel
değerler üzerine oturtulmuş bir sevgi anlayışıyla milletimizin bağlı
olduğu ve milletimizi bağlı tutan temel değerler içinde bugün de
yaşamaya devam etmektedir. Hacı Bektaş-ı Veli, 'Mertebe ve makam yoktur,
dostun gönlünden başka' diyerek insan ve dost sevgisinin her türlü
makamın üstünde olduğunu belirtmiştir."
Hacı Bektaş-ı Veli'nin
öğretisi ile Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu cumhuriyetin hedeflerinin
de aynı olduğunu dile getiren Dervişoğlu, "Çünkü cumhuriyet, fazilettir.
Kimsesizlerin kimsesidir. Cumhuriyet, biz olmaktır. Cumhuriyet, bir
olmaktır, iri olmaktır, diri olmaktır. Cumhuriyet demokrasi ile
taçlanır. Kamil bir demokrasi, ancak hakların seve seve paylaşılabildiği
yerde olur." dedi.
Türkmen Alevi Ocaklarının ışığını karartmaya
yönelik hiçbir adıma müsaade etmeyeceklerini ifade eden Dervişoğlu,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Anadolu'yu irfanıyla sağaltmış bu ocaklara kimseyi hor baktırmayız, hor
gördürmeyiz. Bunca yıldır devam eden haklı sitemlerin artık bir
neticeye varması elzemdir. Türkiye'de cemevi meselesi artık bir sonuca
ermelidir. Yaşayanın duasına, mevtaların huzuruna yorum yapmak kimseye
düşmez. Türkiye laik bir devletse, o laikliğin gerekleri bellidir.
Diyanet İşleri Başkanlığına düşen de aynı şekilde diyanet işlerini
koordine etmesidir."
Türkmen Alevi Ocakları Birliği Kültür Eğitim ve
Sağlık Vakfı Başkanı Ali Coşkun da konuşmasında, birlik ve beraberliğe
işaret etti.